Van Ticaret ve Sanayi Odası - VANTSO Web Portalı
Türkçe
ANA SAYFA-HABER ODASI-HABERLER-İRANLILARIN VAN'A BAKIŞI KONUŞULDU
İranlıların Van'a Bakışı Konuşuldu

Van'da turizm sezonu düzenlenen etkinliklerle start aldı. Ekonomik olarak sıkıntılı bir dönem geçiren Van, gözünü turizm sezonuna dikti. Turizm sezonundan beklenti içinde olan kentte, dün de önemli bir panel düzenlendi. Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ve Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) işbirliği ile düzenlenen “Van & İran Hedef Pazar ve Müşteri İlişkileri Yönetim Stratejileri” konulu panelde önemli mesajlar verildi. Panelde YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Suvat Parin, İranlı turistlerle yapılan anketin sonuçlarını açıkladı. Ankette İranlıların Van'a bakışını ortaya koyan önemli veriler yer aldı. Vali İbrahim Taşyapan ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva da anketten önemli sonuçlar çıktığını belirterek, bunun üzerine değerlendirmelerde bulundu

 

“Van & İran Hedef Pazar ve Müşteri İlişkileri Yönetim Stratejileri” konulu panel Van TSO’da düzenlendi. Panele Van Valisi İbrahim Taşyapan, Van TSO Başkanı Necdet Takva, YYÜ’den akademisyenler, turizm sektörü ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. 

 

İRANLILARLA ANKET


Panelin açılış konuşmalarından önce YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Suvat Parin, bölüm olarak İranlı turistlerle yapılan “İranlı Turistlerin Van Algısı” konulu anketin sonuçlarını açıkladı. 
Anketin 2016 yılı Mart ayı içinde yapıldığını belirten Parin, şunları söyledi:
“Anketi 961 kişi ile yaptık. İlimize gelenlerin yaş ortalaması yüzde 90 civarında 18-49 yaş arasındadır. Daha çok grup turizmi söz konusu, yani ailece geliyorlar. Eğitim profilleri oldukça yüksek, yüzde 38 civarında üniversite mezunu. Eğitim düzeylerinin yüksek olmasından dolayı, bunları birer turizm elçisi de sayabiliriz. Çünkü gittikleri her yerde burada gördüklerini aktarma gibi bir durumları olacak.”

 

TERCİH NEDENLERİ


Yapılan ankete göre, gelenler Farsça, Kürtçe ve Azerice konuşuyorlar. Yüzde 20’si Tahran’dan geliyor. Gelenlerin yüzde 40’ı, yakın olduğu için Van’ı tercih ettiklerini söylüyorlar. Yüzde 80’inin başka illere gitme imkânları var ancak yine de Van’ı tercih ediyorlar. Daha çok dinlenme, alışveriş ve tatil için geliyorlar. İldeki eksikler buna göre giderilmeli, opsiyonlar buna göre hazırlanmalı.

 

HİZMELERDEN MEMNUNİYET


Van’a gelenlerin yüzde 96’ısı verilen hizmetlerden memnun. Temizlik konusunda yüzde 16'sı memnun değil. Yüzde 92'si halkın davranışından memnun. Gümrük kapısından yüzde 28'i memnun olmadığını söylüyor. 

 

VAN’I NASIL GÖRÜYORLAR?


YYÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Suat Parin, araştırmaya göre, gelen İranlı turistlerin Van’ı bir turizm kenti olarak görmediklerini söyledi. 
Parin, “Van’a daha çok dinlenme ve vakit geçirme yeri olarak bakıyorlar. Gümrük kapısında sorunlar yaşıyorlar. Otel yetersizliği var. AVM’ler artırılmalı. Parklar, temizlik konusu ele alınmalı ve eğlence merkezleri artırılmalı. Gelenler kendi ülkelerinde bulamadıkları eğlence merkezlerini kentimizde görmek istiyorlar” dedi.

 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ


Parin, İranlılara yönelik özel bir çalışma yürütülmesi gerektiğinin de altını çizerek, şu önerilerde bulundu:
“İlde bir İran Masası kurulmalı. Azerice ve Farsça dili geliştirilmeli. Konaklama sıkıntısı giderilmeli. Bazı atıl kamu kurumları turistlerin hizmetine açılmalı. Van Alışveriş Günleri’nde Cumhuriyet Caddesi trafiğe kapatılmalı. Sınır kapısına yoğunlaşmak gerekiyor. Şehre girenler nereye gideceklerini bilmiyorlar, broşürlerle yönlendirilebilir, bir ekip de kurulabilir.”


İlk konuşmayı yapan Van TSO Başkanı Necdet Takva, ankete değinerek, şunları söyledi:
“Suat hocamız ve ekibine teşekkür ediyorum. Çok ufuk açıcı bir çalışma olmuş. 2017 yılı içinde böyle bir çalışmamız yine olacak. 2017 yılında daha iyi çıktılar olacağına inanıyorum. Biz bu etkinliği Turizm Haftası nedeniyle yaptık. Panelin önemli çıktıları var. İran masasının kurulması önemli bir çalışma olacaktır. Farsça kurs açtık. Ancak istediğimiz kadar talep olmadı. Bu anlamda daha fazla katılım için çalışmalarımız olacaktır. Ben şuna inanıyorum; sınır kapımızla ilgili çıkan çıktılar bir kapımız olmadığından dolayı ortaya çıkmıştır. Bir Kapıköy Sınır Kapımız var ancak istenildiği düzeyde şu ana kadar hizmet vermiyordu. Hükümetimizin destekleri ile bir temel atma törenimiz oldu. Daha uluslararası düzeyde bir kapımız yakında açılacak. Kapımız olmadığı halde bu eleştirilerin yapılması önemlidir. Burada bunları tartışıyor olmamız önemli bir aşamadır. Tüm olumsuzluklara rağmen bu anketi yapmamız ve İranlıları dinlememiz çok kıymetlidir. Bugün bunu tartışmamız da önemlidir. Biz Van TSO olarak meseleye böyle bakıyoruz. Shopping Fest önemli bir çalışmadır. Dönemsel olarak bu doğru mudur değil midir bunun bir tartışması var. Bunun için de yeni bir çalışma yapılabilir. Bunun dışında konaklama önemli çıktılar ortaya çıkarmıştır. Bu yıl 961 kişi ile bu çalışma yapıldı ancak belki önümüzdeki yıl bu araştırmada bin 500, 2 bin kişiye ulaşılacaktır.”

 

İRANLI TURİSTLERİN KATKISI


İranlı turistlerin Van’a büyük bir döviz bıraktığını belirten Takva, şu bilgileri paylaştı:
'2017 Mart ayı sonu itibariyle 102 bin insan sınır kapımızdan giriş yaptı. Yapılan çalışmalarda kredi kartı harcamalarında çok az bir harcama yapıldığını görüyoruz. 961 kişiden sadece 16 kişi kredi kartı kullanmış. 886 kişi ise nakit harcama yapmış. Bu da önemli bir rakamdır. İranlar burada nakit alışveriş yapıyorlar. Kredi kartı merkezinde özellikle bu alışveriş festivalleri döneminde yapılan kredi kartlarını inceleme imkanımız var. 2017 Mart ayında kredi kartı işlem adedi 778 bin 887 adettir. 2016 yılında ise 719 bindi. 2016 yılı sıkıntılı bir dönemdi. Malumunuz terör olayları vardı. 2015 yılında ise 1 milyon 8 bin adet işlem gerçekleşmişti. Bu yıl aşağı yukarı geçen yılı aşan ve 2015 yılına yakın bir işlem adedine ulaştık. Bunların tamamının da çevre illerden ve kent merkezinde yapılan işlemler olarak değerlendirdiğimizde İranlıların kentimize ciddi bir katma değer yarattıklarını görebiliyoruz. Kredi kartı harcama tutarlarına baktığımız zaman 2017 yılının Mart 104 milyon 16 bin 349 TL olarak gerçekleşmiş. Bu rakam aşağı yukarı geçen yıl yani 2016 yılında yüzde 10-15 daha fazla olduğunu görebiliyoruz. 2015 yılında ise bu rakam yine 104 milyon 972 bin civarındaydı. 2014 yılında ise yerel harcama tutarı 73 milyon 794 bin liraydı. Kredi kartı işlem adedi ise 760 bindi. Bu çalışmaların kente önemli bir katkı sunduğunu söyleyebiliriz. Katılımcı firmalara baktığımızda 2015 yılında 480 firma, 2016 yılında 621 ve 2017 yılında ise bu firma sayısı 925’e çıktı. Bu da kentteki tüccar ve esnafın meseleyi ne kadar sahiplendiğini göstermektedir. Bizim bir tane mavi bayraklı bir sahilimiz var. Tuşba Belediyemiz sınırları içinde bulunan bir sahildir. Türkiye’de en çok mavi bayrak olan ilimiz Antalya’dır. 201 plaj ve sahilinde mavi bayrak var. Bu verileri var. Bunları da mutlaka önümüzdeki dönemlerde tartışıp gündeme getirebileceğimizi düşünüyorum.”

 

ANKETE DEĞİNDİ


Vali İbrahim Taşyapan da yaptığı konuşmada üniversitenin anketine değinerek, “Hocamızın sunumu çok iyi bir sunum olmuş, güzel veriler sundular bize. Bu bir başlangıçtır diye düşünüyorum. Çıktılarına baktığımız zaman bizlere yön verecek verileri içeriyor. Buraya en fazla turist grubu olarak İranlılar geldiği için böyle bir araştırma yapılmış. İnşallah bundan sonraki çalışmalara bir altlık oluşturacaktır. Daha kapsamlı çalışmaların veyahut ilimiz turizm altyapısının ve turizmi nasıl geliştirileceğine yönelik bu çalışma vesile olur.” dedi. 

 

“TURİZM ÖNEMLİ”


Turizmin önemli bir sektör olduğunun altını çizen Vali Taşyapan, şöyle devam etti: 
“Turizm ilimiz açısından çok önemli bir sektördür. Turizm sadece şehir merkezinde olan bir faaliyet değil. Turizm sektörünü etkileyen faktörlere de baktığımız zaman her tülü sektör turizm sektörü ile alakalı bir sektördür. Esnafımızdan, yatırımcıya, üniversite, eğitim, yerel yönetimler, güvenlik birimleri, eğlence, konaklama sektörü gibi sektörler turizmin alt bileşenleridir. Bir çelişkiyi burada seyrettik. Genel olarak algıya bakıldığı zaman gerek iç turizm olsun gerekse batıdan gelen turistlere baktığımızda sanki ilimiz güvenli bir şehir olmadığı için tercih edilmiyor gibi bir algı var. Ancak İranlılara bu sorular sorulduğunda yüzde 96’sı Van’ı güvenli bir şehir olarak görüyor. Bunu iyi incelememiz gerekiyor. Demek ki güvenlik algısı buraya gelmek ile aşılan bir algıdır. Demek ki biz burada bu algı yönetimini tam anlamıyla yapamıyoruz. Turizm öncelikle turistleri ilimize getirmekle başlayan bir sektördür. Onları buraya getirmedikten sonra diğer altyapımız ne kadar iyi olursa olsun bu bir anlam ifade etmiyor. Bu algıyı bu yüzden öncelikli olarak kırmamız gerekiyor. İlimizde meydana gelebilecek her türlü olaya karşı da duyarlı olmamız gerekmektedir. Bazen bir olay oluşabilecek daha büyük algılara neden olabiliyor. Turistlerin gelmiş olanların da bir daha gelmemesine neden olabiliyor. Burada bayramın birinci günü patlayan bombanın getirdiği etkiyi gördük. Patlamanın olduğu yerin karşısında kalan İranlı aile ile görüşmüştük. Birkaç tanesi hafif yaralanmıştı. Ama psikolojileri hiçte bozuk değildi. Van’ı sevdiklerini ve Van’a tekrar geleceklerini söylemişlerdi. Bu söylemlerini kaç kişi duydu bilmiyorum. Ama bomba patladığını bütün dünya alem duydu. Duymayanlar da Van’ı internette aradığı zaman bunu görebildi. Bu yüzden bu algıları iyi yönetmemiz gerekiyor.”

 

İRAN’IN ÖNEMİ 


Van turizminde İran’ın önemine de değinen Taşyapan, şunları söyledi:
“İranlı faktörü bizim için çok önemlidir. 2016 yılında Van’a gelen turist sayısı 1 milyonun üzerine çıktı. Bu önemli bir artış rakamıdır. Yeterli midir elbette ki değil. Artış oranı küçümsenmeyecek. Bu anlamda çalışmaların yapılması gerekiyor. Bizim belli bir dönemde İran’la çok yoğunlaşan bir turist grubumuz var. Bunların altyapısına baktığımız zaman ilimizin yadırganmayacak altyapısının olduğunu görüyoruz. Çok fazla bir olumsuzluk yok. Genelde baktığımız zaman yerel basında büyütülen sıkıntıların bu kadar büyük olmadığını görebiliyor. Bir kişiye bile kötü davranış olursa bu büyütülmelidir. Ancak bazı şeyleri de görmemiz gerekiyor. Bu da önemli bir araştırmadır. İranlıların Van’dan memnun ayırıldığını görebiliyoruz. Bu da davranış konusunda bir sıkıntımız olmadığını gösteriyor. Alışveriş çok önemli bir aktivite ama en azından İranlıların çoğunun tatil için geldiğini de görmemiz gerekiyor. Buna yönelik olarak sektörlerimizde tedbirler alınmalıdır. Kamu sektörü altyapı konusunda üzerine düşeni yapması gerekiyor. Özel sektörlerin bu araştırmada kendilerine göre anlamlar çıkarması gerekiyor. Bu anlamda eksikliklerini önemli ölçüde kapatmaları gerekiyor. Doğru yanlış bu anlamda tartışılmalıdır. Yer konusunda sıkıntılar var gibi tartışmalar yer aldı. 8 bin 500'e yakın kapasitemiz var. Buraya gelen İranlılar aynı dönemde geldikleri için ilimizde bu yüzden bir sıkışıklık ve sıkıntı o yüzden yaşanıyor. Bu kapasite az bir kapasite değil. Bir yığılma olduğu zaman bunu yayamıyoruz. Ev pansiyonu, belli dönemlerde kiraya vermek gibi yapıları da hayata geçirebiliriz. Değişik zamanlarda değişiklik fonksiyonlarda kullanabileceğimiz çeşitliliğe de gidebiliriz. Madem insanların çoğu alışveriş yapıyor o zaman tüccara da önemli işler düşüyor. Gerek dil gerek konuşma tarzı ve buna benzer pratik çalışmaları da yapmamız gerekiyor. Bu yıl büyükşehir olarak onları birçok tarihi ve turistlik mekanlara biz belediye olarak ücretsiz olarak taşıdık. Şehrimizin temizliği ile ilgili önemli bir çıktı ortaya çıktı. Şehrimizin temizliği önemli bir konudur. Şehrin temizliği sadece yerel yönetimler omuzunda olan bir hadise değildir. Burada herkese önemli işler düşüyor. Burada sadece çöpten de bahsedilmiyor. Kirlilikte trafik kirliliği, park kirliliği, kaldırımlara mal yığılması kirliliği midir? Bunları da iyi anlamak gerekiyor. Biz çöple ilgili çalışmaları ve temizliği zaten yapıyoruz. Ancak diğer kirlilikleri de ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu da şehrin temizliğine büyük katkı sunmaktadır. Caddelerimiz çok geniş ve güzel caddeler. Parklar kaldırıldığı zaman bunu açık bir şekilde görebiliyoruz. Ancak yapılan parklardan dolayı bu güzellikleri göremiyoruz. Turizm altyapımızda neler yapacağımıza karar vermemiz ve turizm ana stratejimizi belirlememiz gerekiyor. Hangi alanlara yönelmemiz ve neler yapmamız gerekiyor. Bunları iyice irdelememiz gerekiyor. Bununla ilgili biz Güçbirliği Toplantısının bir tanesini de turizme ayırdık. Orada bir turizm komisyonu oluşturuldu. İnşallah bir turizm master planına gitmemiz lazım. Burada ana hatlarımızı belirlememiz gerekiyor. Bunu yaparak insanların turizm potansiyellerini buraya gelmeden tanıtmamız gerekiyor. Artık turizmde bir yere gittiğinizde önceden planlar yapılıyor. Bu anlamda biz de, insanlar buraya gelmeden onların planlarını kolaylaştıracak çalışmalarımızı yapmamız gerekiyor. Bu anlamda internet üzerinden insanların şehir ile ilgili bilgileri görmesi gerekiyor. Bu konuda bir eksikliğimiz var. Bu yıl ilk defa Kültür Turizm İl Müdürlüğü ve DAKA’nın broşürlerine Farsça koyduk. Bunları da yapmamız gerekiyor. Esnaf açılan Farsçaya çok rağbet etmemiş. Bu da insanların daha çok Azerice ya da Türkçe ile anlaşmasından kaynaklanıyor. Ancak bize sadece Azerilerden turist gelmiyor. Yapılan araştırmada Tahran’dan gelenlerin önemli bir yeri var. 750 kilometreden buraya insanlar geliyor bu da önemli bir değerdir. Alışveriş günlerini Nevruz tatilinde yapmamızın sebebi sirkülasyonu ve cazibeyi artırmamızdan kaynaklıdır. Sektördeki insanlar bunu 1-1,5 ay doluyuz ancak diğer aylarda boş duruyoruz diyorsa bunu çeşitlendirmemiz gerekiyor. O zaman bunu yayabiliriz. İnsanların güvenlik algısı çok önemlidir. Bu anlamda hepimiz bu algıyı desteklememiz gerekiyor. Bu algıyı kötü etki edecek her olaya karşı durabilmeliyiz. Kimsenin bizim ekonomimize ve turizmimize etki edebilecek veya bizim adımıza buralarda ahkam kesememesi gerekiyor. Burada bir hadise olduğu zaman hepimizin karşı durması ve hiç kimsenin buranın huzuruna, güvenliğine kasten yaptığı bir şeye sessiz kalmamamız gerekiyor. Bizim tırnaklarımızla kazıdığımız çalışmayı bir tek hadise kökünden alıp götürebiliyor. Bu yüzden de sessiz kalmamalıyız. Biz sessiz kalırsak gündemi biz belirleyemeyiz, gündemi bu olayları yapanlar belirler. Bu yüzden de bu dengeyi iyi sağlamamız gerekiyor. Van’a yüksek tahsilli insanlar geliyor. İnsanları tanımadan seviyeleri ile ilgili bir şey yapmayız. O zaman bütün insanlara öyle davranmamız gerekiyor. Van’ımıza dışardan ve içerden gelen her insan değerlidir. Ancak bin 500, 2 bin dolar şehrimize bırakan turistler bizim için daha çok değerlidir. Bize gelen turistler paralı gelen turistlerdir. Bu da şunu gösteriyor ki; biz onlara güzel mal sunuyoruz ki onlar da bu malları alıyorlar. Yoksa kimse burada zaten zorla satış yapmaz ve kimse de zorla alışveriş yapmaz. Bunu da bir değer olarak görmemiz gerekiyor. Sektör bu dönem sonunda artı ve eksilerini konusunda bir değerlendirme yapıyorsa bu da değerlidir. Biz de hem merkezi hem de yerel birimler olarak bu çalışmalara katkı vereceğiz ve katkı sunmaya da devam edeceğiz. Öncü olmak anlamında buna katkı sunmak zorundayız. Turizm sektörü en ufak bir olaydan etkilenebiliyor. Biz bunu 2016 yılı içerisinde ülkemizde gördük. Kırılgan bir sektör var. Biz de bu anlamda alternatiflerimizi oluşturmamız gerekiyor. İlimiz ve ilimiz turizmi için bu toplantının önemli katkılar ortaya çıkaracağını düşünüyorum.”

 

PANELE GEÇİLDİ


Konuşmaların ardından moderatörlüğünü Yrd. Doç. Dr. Emine Cihangir'in yaptığı panelin ilk oturumuna geçildi. Panelin ilk oturumunda Doç. Dr. Suvat Parin “Van TSO – YYÜ AnketÇalışması Sonuçları”nı açıklarken, Yrd. Doç. Dr. Burcu Turan Torun “Turizmde Toplam Kalite Yönetimi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Öğretim Görevlisi Sağbettullah Meriç'in “Önyargılar ve Turizm” konulu sunumunu gerçekleştirdiği panelde, Yrd. Doç. Dr. Emine Cihangir “Turizm Sektöründe Personel Niteliği & Hedef Pazara Hazır mıyız?” konusunda katılımcılara hitap etti. Yrd. Doç. Dr. İbrahim Çetin'in “Hedef Kitlenin Sürdürülebilirliği” konusunu anlattığı panelin devamında Öğr. Gör. Dr. Emirhan Yenişehirlioğlu “Fiyat Stratejileri”, Yrd. Doç. Dr. Neşe Coşkun da “İnanç Turizm Pazarlanması: Nevruz” başlıklı konularda sunumlarını gerçekleştirdi. Panelin ilk oturumu soru-cevap kısmıyla sona erdi.


Panelin ikinci oturumuna ise Van TSO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Beyaz moderatörlük yaptı. İkinci oturumda konaklama sektörü, yiyecek-içecek sektörü, hediyelik eşya - giyecek sektörü ve ulaşım sektörünün ele alınmasının ardından soru – cevap bölümüyle panel sona erdi.

KREDİ HESAPLAMA
DÖVİZ
USD: 32.4 TL
EURO: 34.71 TL
GBP: 40.66 TL