Takva : “Van, Türkiye için önemlidir”
Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının iştirakleri ile Van’da düzenlenen Van Ekonomik Forumu başladı.
Ekonomi Bakanlığı Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım başkanlığında yapılan toplantıya Van Valisi İbrahim Taşyapan, Bakanlık Müsteşarları, Kurum amirleri, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri katıldı.
Van Ekonomi Forumu’nda konuşan Van Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Takva yaptığı konuşmada; “Bugün burada bizleri dinleme nezaketinde bulunmak üzere Ankara'dan gelmiş olmanızı çok değerli buluyoruz.
Ben bu gün Van şehrinin spesifik sorunları olan, Van denizinin kirlenmesini, kentsel dönüşümde yaşadığımız sorunları, çevre yolunu, göç meselesini, sınır ticaretini, 300 km'lik sınır boyunca aktif bir gümrüğümüzün olmamasını, vergi terkini meselesini, afet konutlarının yarattığı borç stokunu, kişi başına 3500 $ GSYH ile ülke ortalamasının %25'i, Marmara Bölgesinin %12'si seviyesinde olmamız meselesini,23.000 kişiye düşen bir banka şubesinden, eğitimde neden 78. Sırada bulunduğumuzdan, finansmana erişimde yaşadığımız problemlerden, ihracat ve ithalattaki rakamsal felaketimizden, ülkenin en genç nüfusuna sahip 3 şehirden biri olmamızın yaratacağı muhtemel sorunlardan, 18 yıl boyunca her ay 8 milyon TL TOKİ'ye ödeme yapmamızın yaratacağı emisyon sorunundan, 6. Bölge teşvik uygulamasından yeterince pay alamayışımızdan, ihtiyacımız olan spesifik destek ve teşviklerden, yatırım ortamının yeterince verimli olmayışından, acil bir sicil affına duyduğumuz ihtiyaçtan, vs. vs. söz etmeyeceğim.
Sizlere neden Van şehrinin Türkiye için önemli olduğundan söz etmek istiyorum. Bir kere şunu hepimiz biliyoruz ki Türkiye'nin rekabet üstünlüğü olan coğrafyaya yani Orta Asya, Ortadoğu, Kafkaslar'a en yakın Şehirlerinden biriyiz.
500 km'lik bir çember içerisinde 125 milyon insana ve 5 ülkeye erişimi olan önemli bir şehir. Daha İstanbul ve Ankara başkent değilken önemli bir medeniyete başkent olmuş dünyanın en kadim yerleşim alanlarından biridir. Ortalama 50 yılda bir yıkıcı depremlerin yaşanmasına rağmen her zaman insanların artarak yerleştiği, muhteşem bir yerleşke ve yaşam alanıdır. Su ülkesidir. Güneş'in başkentidir.
İşte bu yüzden Türkiye’nin, Türkiye halkının, 2023 vizyonunun, Van’da serbest bölge kurulmasına ihtiyacı var, Türkiye’nin bu şehirde lojistik merkeze, OHB’ye, güçlü yatırım altyapısına, yeni bir havaalanına ve etkin demiryolu ağına ihtiyacı var. Bu Van’dan çok, Ülkemizin ihtiyacıdır”diyen Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva; “Şimdi yapılması gereken tek şey biraz farkında olmaktır. Van Şehri 1 üretip 7 tüketen şehir olmak istemiyor. Hak ettiği değeri görmek, bölge ve ülke ekonomisinde etkin olmak istiyor. Ankara'nın bunun farkına varmasını istiyor. Şu an olduğundan çok daha fazla dinlenilir olmak istiyor. Buna hakkı olduğunu biliyor ve bunu istiyor.
Şimdi Türkiye'nin kara sınır şehirlerinin ekonomik performansına bakınız; tamamı aşağı yukarı aynı düzeyde. Yani sosyo-ekonomik gelişim endeksinde son sıralarda. Peki neden.? Çünkü bu şehirler tamam ile güvenlik gerekçeleriyle ve iktidarları izleyebilme düzeyleri ile şekillenmişlerdir. Bu Türkiye'nin 2023 vizyonu ile 500 milyar $ ihracat hedefiyle ne kadar örtüşüyor? Örtüşmüyor.
O halde sorunu bütüncül bir yaklaşımla yeniden ele almak gerekmektedir. Önümüzdeki on yıl boyunca ülkemizin en temel sorunu bölgelerarası Gelişmişlik farkı meselesi olacak.
90 km ötede Dünya'nın 3. Büyük doğalgaz üreticisi, 5. Büyük petrol üreticisi olan bir ülke var. Yüzölçümü bizim 2 katımız, nüfusu bizimle aynı. Sınırın hemen ötesinde 4 litre mazotu 1 TL'ye satın alabiliyorsunuz.
Sınırın bu tarafında 1 litre mazot 4,5 TL. Peki 300 km'lik sınır boyunda bu zenginliğe erişim meselesini nasıl çözeceğiz. Bir bidon mazot için genç insanlarımıza ateş ederek bu sorunu çözebiliyor muyuz? Hayır. O halde başka bir şey yapmalıyız. O başka bir şeyi yapmak, sizlerin üreteceği yaklaşımlar belirleyecek”dedi.
Takva; Şu anda ülkemizin en önemli projelerinden biri başarı ile yürütülüyor, bu proje ise barış ve kardeşlik projesi olduğunu hatırlatarak; “Şimdi Çözüm sürecinin salt siyasal cömertlikle sürdürülebilir olmadığını bilmemiz gerekiyor. Bu şekilde Kalıcı ve nihai bir çözüme ulaşmamız mümkün görünmüyor. Ekonomik ve sosyal tedbir alanlarına ulusal bir stratejiyle bakmamız gerek. Buna karar verecek olan sizlersiniz. Yani ülke bürokrasisi.
Bürokrasi hiç bir ülkede yönetsel bir rejim değildir. Bu siyasetin işidir. Ancak bürokrasinin stratejik kolaylaştırıcı yaklaşımı ile siyasal karar verme mekanizmalarını harekete geçirme gücü vardır. Bizler bu yaklaşımı yeterince hisseden bir şehir değiliz ve ne yazık ki şu ana kadar olamadık” dedi.
Van Ticaret ve sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva; “Bizleri dinleyin. ve eğer seviyorsanız bizlere dokunun. Çünkü sevmek aynı zamanda dokunmaktır. Güçlü bir lobimiz yok. Eğer Ankara bürokrasisi yeni bir yaklaşım içinde olmaya kararlı görünüyor, yeni bir ülke yaratma gayretinde ise politikacılarımızı dinlemeyi başarabilmeli, kolaylaştırıcı çözümler konusunda istekli olmalıdır.
Birazdan son 10 yılın bölgesel gelişmemizde devrimsel değişimlerin olduğuna işaret edecek konuşmalar olacaktır. Bunlar gerçektir, doğrudur. Hükümetimizin son 10 yılda her alanda bölgesel ve kentsel gelişimde elde ettiği niceliksel ve niteliksel görecelilik takdire şayandır.
Ama Türkiye Cumhuriyeti 10 değil, 93 yaşındadır. Eğer bir ironik önerme olacaksa; Cumhuriyet burada 10 yaşındadır ve hala çocuktur. O halde bizim Cumhuriyetin tüm kurumsal ve gelişimsel gençliğini görme arzumuzu da anlayışla karşılamalısınız.
Karşılaştığımız sorunların çözümüne dair temel sorunlardan bir tanesi, uygulamaya yönelik çok fazla mevzuatımız olduğu yönündedir. Biz yasalara inanıyoruz. Ancak çok fazla yasamız var. Bu inanılmaz bir bürokratik karmaşa yaratmakta, yatırımcıların, desteklere erişiminde ciddi engeller oluşturmaktadır.
Ülkemizde sade, anlaşılabilir bir mevzuat çalışmasına ihtiyaç var. Kaldı ki Bölgemizde yatırımcıların düzeyi, yasaların öngördüğü anlaşılabilirlikle örtüşmemektedir. Bu aynı zamanda temsil ettiğiniz bakanlıkların sunduğu desteklere erişimde de temel sorunlarımızdan biridir. Bu konuda destek mekanizmalarına erişimde kolaylaştırıcı uygulamalara ihtiyacımız var.
Sizleri şehrimizde ağırlamaktan onur duyuyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki bu konukluğunuz kısa sürmez. Kısa zamanda hissedilir bir kurumsallaşma ile bizlerle ortaklaşabileceğimiz bir ev sahipliğine dönüşür. Bizim ihtiyacımız olan şey budur.
Bu buluşmanın bölgesel gelişmemize katkı sunmasını umuyor, hepinize şahsım ve temsil ettiğim Van Ticaret ve Sanayi Odası adına tekrar hoş geldiniz, sefa getirdiniz diyorum” diyerek önemli mesajlar aktardı.
Ekonomi Bakanlığı Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım başkanlığında yapılan toplantıya Van Valisi İbrahim Taşyapan, Bakanlık Müsteşarları, Kurum amirleri, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri katıldı.
Van Ekonomi Forumu’nda konuşan Van Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Takva yaptığı konuşmada; “Bugün burada bizleri dinleme nezaketinde bulunmak üzere Ankara'dan gelmiş olmanızı çok değerli buluyoruz.
Ben bu gün Van şehrinin spesifik sorunları olan, Van denizinin kirlenmesini, kentsel dönüşümde yaşadığımız sorunları, çevre yolunu, göç meselesini, sınır ticaretini, 300 km'lik sınır boyunca aktif bir gümrüğümüzün olmamasını, vergi terkini meselesini, afet konutlarının yarattığı borç stokunu, kişi başına 3500 $ GSYH ile ülke ortalamasının %25'i, Marmara Bölgesinin %12'si seviyesinde olmamız meselesini,23.000 kişiye düşen bir banka şubesinden, eğitimde neden 78. Sırada bulunduğumuzdan, finansmana erişimde yaşadığımız problemlerden, ihracat ve ithalattaki rakamsal felaketimizden, ülkenin en genç nüfusuna sahip 3 şehirden biri olmamızın yaratacağı muhtemel sorunlardan, 18 yıl boyunca her ay 8 milyon TL TOKİ'ye ödeme yapmamızın yaratacağı emisyon sorunundan, 6. Bölge teşvik uygulamasından yeterince pay alamayışımızdan, ihtiyacımız olan spesifik destek ve teşviklerden, yatırım ortamının yeterince verimli olmayışından, acil bir sicil affına duyduğumuz ihtiyaçtan, vs. vs. söz etmeyeceğim.
Sizlere neden Van şehrinin Türkiye için önemli olduğundan söz etmek istiyorum. Bir kere şunu hepimiz biliyoruz ki Türkiye'nin rekabet üstünlüğü olan coğrafyaya yani Orta Asya, Ortadoğu, Kafkaslar'a en yakın Şehirlerinden biriyiz.
500 km'lik bir çember içerisinde 125 milyon insana ve 5 ülkeye erişimi olan önemli bir şehir. Daha İstanbul ve Ankara başkent değilken önemli bir medeniyete başkent olmuş dünyanın en kadim yerleşim alanlarından biridir. Ortalama 50 yılda bir yıkıcı depremlerin yaşanmasına rağmen her zaman insanların artarak yerleştiği, muhteşem bir yerleşke ve yaşam alanıdır. Su ülkesidir. Güneş'in başkentidir.
İşte bu yüzden Türkiye’nin, Türkiye halkının, 2023 vizyonunun, Van’da serbest bölge kurulmasına ihtiyacı var, Türkiye’nin bu şehirde lojistik merkeze, OHB’ye, güçlü yatırım altyapısına, yeni bir havaalanına ve etkin demiryolu ağına ihtiyacı var. Bu Van’dan çok, Ülkemizin ihtiyacıdır”diyen Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva; “Şimdi yapılması gereken tek şey biraz farkında olmaktır. Van Şehri 1 üretip 7 tüketen şehir olmak istemiyor. Hak ettiği değeri görmek, bölge ve ülke ekonomisinde etkin olmak istiyor. Ankara'nın bunun farkına varmasını istiyor. Şu an olduğundan çok daha fazla dinlenilir olmak istiyor. Buna hakkı olduğunu biliyor ve bunu istiyor.
Şimdi Türkiye'nin kara sınır şehirlerinin ekonomik performansına bakınız; tamamı aşağı yukarı aynı düzeyde. Yani sosyo-ekonomik gelişim endeksinde son sıralarda. Peki neden.? Çünkü bu şehirler tamam ile güvenlik gerekçeleriyle ve iktidarları izleyebilme düzeyleri ile şekillenmişlerdir. Bu Türkiye'nin 2023 vizyonu ile 500 milyar $ ihracat hedefiyle ne kadar örtüşüyor? Örtüşmüyor.
O halde sorunu bütüncül bir yaklaşımla yeniden ele almak gerekmektedir. Önümüzdeki on yıl boyunca ülkemizin en temel sorunu bölgelerarası Gelişmişlik farkı meselesi olacak.
90 km ötede Dünya'nın 3. Büyük doğalgaz üreticisi, 5. Büyük petrol üreticisi olan bir ülke var. Yüzölçümü bizim 2 katımız, nüfusu bizimle aynı. Sınırın hemen ötesinde 4 litre mazotu 1 TL'ye satın alabiliyorsunuz.
Sınırın bu tarafında 1 litre mazot 4,5 TL. Peki 300 km'lik sınır boyunda bu zenginliğe erişim meselesini nasıl çözeceğiz. Bir bidon mazot için genç insanlarımıza ateş ederek bu sorunu çözebiliyor muyuz? Hayır. O halde başka bir şey yapmalıyız. O başka bir şeyi yapmak, sizlerin üreteceği yaklaşımlar belirleyecek”dedi.
Takva; Şu anda ülkemizin en önemli projelerinden biri başarı ile yürütülüyor, bu proje ise barış ve kardeşlik projesi olduğunu hatırlatarak; “Şimdi Çözüm sürecinin salt siyasal cömertlikle sürdürülebilir olmadığını bilmemiz gerekiyor. Bu şekilde Kalıcı ve nihai bir çözüme ulaşmamız mümkün görünmüyor. Ekonomik ve sosyal tedbir alanlarına ulusal bir stratejiyle bakmamız gerek. Buna karar verecek olan sizlersiniz. Yani ülke bürokrasisi.
Bürokrasi hiç bir ülkede yönetsel bir rejim değildir. Bu siyasetin işidir. Ancak bürokrasinin stratejik kolaylaştırıcı yaklaşımı ile siyasal karar verme mekanizmalarını harekete geçirme gücü vardır. Bizler bu yaklaşımı yeterince hisseden bir şehir değiliz ve ne yazık ki şu ana kadar olamadık” dedi.
Van Ticaret ve sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva; “Bizleri dinleyin. ve eğer seviyorsanız bizlere dokunun. Çünkü sevmek aynı zamanda dokunmaktır. Güçlü bir lobimiz yok. Eğer Ankara bürokrasisi yeni bir yaklaşım içinde olmaya kararlı görünüyor, yeni bir ülke yaratma gayretinde ise politikacılarımızı dinlemeyi başarabilmeli, kolaylaştırıcı çözümler konusunda istekli olmalıdır.
Birazdan son 10 yılın bölgesel gelişmemizde devrimsel değişimlerin olduğuna işaret edecek konuşmalar olacaktır. Bunlar gerçektir, doğrudur. Hükümetimizin son 10 yılda her alanda bölgesel ve kentsel gelişimde elde ettiği niceliksel ve niteliksel görecelilik takdire şayandır.
Ama Türkiye Cumhuriyeti 10 değil, 93 yaşındadır. Eğer bir ironik önerme olacaksa; Cumhuriyet burada 10 yaşındadır ve hala çocuktur. O halde bizim Cumhuriyetin tüm kurumsal ve gelişimsel gençliğini görme arzumuzu da anlayışla karşılamalısınız.
Karşılaştığımız sorunların çözümüne dair temel sorunlardan bir tanesi, uygulamaya yönelik çok fazla mevzuatımız olduğu yönündedir. Biz yasalara inanıyoruz. Ancak çok fazla yasamız var. Bu inanılmaz bir bürokratik karmaşa yaratmakta, yatırımcıların, desteklere erişiminde ciddi engeller oluşturmaktadır.
Ülkemizde sade, anlaşılabilir bir mevzuat çalışmasına ihtiyaç var. Kaldı ki Bölgemizde yatırımcıların düzeyi, yasaların öngördüğü anlaşılabilirlikle örtüşmemektedir. Bu aynı zamanda temsil ettiğiniz bakanlıkların sunduğu desteklere erişimde de temel sorunlarımızdan biridir. Bu konuda destek mekanizmalarına erişimde kolaylaştırıcı uygulamalara ihtiyacımız var.
Sizleri şehrimizde ağırlamaktan onur duyuyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki bu konukluğunuz kısa sürmez. Kısa zamanda hissedilir bir kurumsallaşma ile bizlerle ortaklaşabileceğimiz bir ev sahipliğine dönüşür. Bizim ihtiyacımız olan şey budur.
Bu buluşmanın bölgesel gelişmemize katkı sunmasını umuyor, hepinize şahsım ve temsil ettiğim Van Ticaret ve Sanayi Odası adına tekrar hoş geldiniz, sefa getirdiniz diyorum” diyerek önemli mesajlar aktardı.
