Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) ev sahipliğinde 'Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Van İş Dünyası Buluşması' gerçekleşti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Van’da 'Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Van İş Dünyası Buluşması' toplantısı kapsamında Van TSO’ya geldi.
Van TSO Erek Salonunda konuşan Bakan Albayrak, 'Değişim Başlıyor' başlığı altında bir süreci başlattıklarını, bu kapsamda 12. İl olan Van’ı ziyaret ettiklerini anlattı. Burada konuşan Van TSO Başkanı Necdet Takva’da Van’ın sorunlarını Bakan Albayrak’a iletti.
“DEPREM SIKINTILARI DEVAM EDİYOR”
Burada ilk olarak konuşan Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva şunları söyledi: “Bu inovatif, sahaya dönük, yerinden programı düzenlediği için Sayın Bakanımızın şahsında, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Esasında bugün Van için tarihi bir gündür. Şu bakımdan tarihi bir gündür; 2011 Van depremlerinden sonra ilk kez bir Maliye Bakanını ve kamu bankalarının en üst düzeyde temsiliyetini, ilimizde misafir ediyoruz. Samimiyetle ifade etmeliyim ki sonuç ne olursa olsun, bu program özü itibari ile bizler için çok kıymetli ve değerlidir. 2011 yılında yaşanan iki yıkıcı depremin ardından iş dünyamız ve Van halkının yaşadığı sıkıntılar, büyük ölçüde güncelliğini korumaktadır. Sorunların en başında; deprem sonrası tahakkuk eden vergilerin oluşturduğu ağır yük gelmektedir. Van iş dünyası, zat-ı âlinizden bu konuda bir müjde beklemektedir. Talebimiz, deprem sonrası tahakkuk eden vergilerin 3 yıl boyunca terkin edilmesi, diğer yılların faizsiz ve 60 aya bölünmesi yönündedir. Deprem döneminde, başta hükümetimiz olmak üzere tüm Türkiye’nin şehrimiz ve halkımıza, göstermiş olduğu âli cenaplık ve acil müdahale tedbirleri, büyük bir teşekkürü hak etmektedir. Ancak, rekor seviyede tamamlanarak afetzedelere verilen afet konutları için 18 yıl boyunca her ay ortalama; 9 milyon TL ödemek, Van şehrinin, boyunu aşmaktadır.”
“TEKEL BİNASI KÜLTÜR AMAÇLI TAHSİS EDİLMELİ”
“İnanın Van kazanırsa, ülkemiz kazanır” diyen Takva, “Biz hali hazırda kamu kaynakları ve kamusal destekler olmadan bu kısır döngüyü aşamayız. Bizler çok güçlü sermayeye sahip tacirler değiliz. Kamudan alacaklarımızı öncelemeniz en büyük beklentimizdir. Van’ı Habur’a bağlayan karayolunun tamamlanmasına ihtiyacımız var. KSS, OSB ve İŞGEM gibi kümelenmiş alanlarımızın, altyapılarını güçlendirmemiz gerekmektedir. Van şehri coğrafik olarak İstanbul’dan 4 kat büyüktür. Özel sektörü sürece dâhil edecek bir yaklaşım sergilenmesi durumunda, sadece hazine arazilerinin üretime kazandırılması ile bu ölçekte 10 Vilayeti ayakta tutabiliriz. Hali hazırda çok kötü şartlarda hizmet veren defterdarlık hizmet binasının bir an önce tamamlanması, ilimize ikinci bir vergi dairesinin tesis edilmesi hassaten ricamızdır. Yine özelleştirme idaresi bünyesinde bulunan tarihi tekel binasının Van halkına kültürel amaçlı tahsisi hepimizi ziyadesiyle mutlu edecektir. Sözlerime son verirken, Sayın Bakanımız himayelerinde böylesi bir programın sahada ve doğrudan sorunlara temas eden bir yaklaşımla ele alınması, çok kıymetlidir ve paha biçilemez. Ziraat, Halk ve Vakıfbank’ın daralan ekonomik dönemde piyasa koşullarını özel sektör lehine cesaretle ele almasını ve genel müdürlerimiz başta olmak üzere yerel banka yöneticilerimizin samimi ve ulaşılabilir yaklaşımlarını takdirle karşılıyoruz.” Şeklinde konuştu.
ALBAYRAK: ZAYIF BİR YIL OLDU
Burada konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da, “Ekonomimizi yeni bildiğimiz bir üst lige çıkmasıyla alakalı adımlar atmak ve istiyoruz. Bu değişimi kaynağında anlatmak için il il geziyoruz. Bu ziyaretlerimiz asgari bir, iki ilde devam ediyor ve inşallah yılı Van'la kapatıyoruz. 2020 de çok daha iyi olacak. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda bu ülkeye, bu devlete, bu topluma, bu millete güvenenler omuz omuza dirsek teması kesmeden güçlü adımlarla yolumuza hedefe varmak için son sürat koşmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz süreçte özellikle dünya ekonomisinde tüm bunlar ele alındığında, 2019 yılının küresel ekonomide zayıf bir yıl olduğuna şahit olduk.” Dedi.
“ÜRETİM VE TÜKETİM ZAYIFLIYOR”
Albayrak şöyle konuştu: “Dünya yavaşlıyor, üretim ve tüketim de zayıflıyor. 2020 yeni bir yıl. Buraya girerken belirsizliklerin birçoğunun devam ettiği, edeceği bir yol olarak önümüzde. İşte dünya bu durumdayken, ülke olarak geçtiğimiz son 1,5 yılda ekonomi anlamında hepinizin malumu. Birçok ülkenin direnç gösteremeyeceği, ayakta kalamayacağı şiddetli saldırıları göğüslemek zorunda kaldık. Türkiye ekonomisine yönelik, Türkiye'nin bu 1,5 yılda yaşadığı süreçlerle bir yılda üç seçimin olduğu bu dönemde operasyonel olarak Türkiye ekonomisi. Ağustos 2018'de başlayan, ülkemizin ekonomisini doğrudan tehdit ederek başlayan tüm bu süreç, 2019 yılında daha da şiddetlenerek farklı tehditler, farklı kur saldırıları ve piyasalarımızı tüm bu korkutma girişimleriyle farklı bir boyuta ulaşıldı. Elhamdülillah biz ilk günden itibaren bu saldırılara karşı mücadelemizi etkin bir şekilde kararlılıkla vurguladık. Finansal sağlığın, ardı arkası kesilmeyen tüm bu yaptırım tehditleri, yaptırımlar tüm bunların arasında devletimizin inancı ve feraseti, iş dünyamızın desteğiyle birçok şeyin üstesinden gelmeyi muvaffak olduk. Hazırladığımız etkin önlemler ve bunların yanında ekonomik kurumlarımızın yüksek derecede koordinasyon kapasitesiyle ülkemizin her bir ferdinin şahit olduğu bu çetin süreçten çıkmayı başardık.”
“KAZANMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bakan her zaman söylediği bir sözü tekrarlayarak, “Eğer acı öldürmüyorsa, güçlendiriyor'. Elhamdülillah, daha da güçlenerek çıktık. Bizlerin İMF'ye ihtiyacımız yok. Valla biz anlaşmadık, Arjantin anlaştı. Bir sene geçti. Bir dolar 17 Pezuydu, 60'a çıktı. Yüzde 350'ye yakın devalüasyon oldu Arjantin’de. 1,5 yıl geçti, bırakın İMF ile anlaşmayı ekonomik olarak tüm bu saldırılara rağmen bir kuruş dahi almadan şükürler olsun bu süreci daha güçlü göstergelerle ve pozitif büyümeyle kapatıyoruz. Malumunuz Barış Pınarı Harekatı döneminde yaşanan iklim ve o süreçteki twitler, tehditler, yaptırımlar. Bunların da ekonomimize piyasalarda şahit oldunuz. Yılı kapatırken şunu söylüyorum. Türkiye'nin potansiyeline yananlar, gücüne inananlar ve güvenenler bir kez daha kazandı. Önümüzdeki dönemde de bu ülkenin geleceğine inanan ve güvenenlerin kazanmaya devam edeceği, karalama kampanyaları, operasyonlar, süreçler tüm bu olanları bu makus talihi kaybetmeye mahkum olacaklar.” İfadelerini kullandı.
ALBAYRAK: EKONOMİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Albayrak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mevsimsel düzeltilmiş son verilere göre Türkiye ekonomisinin son üç çeyrektir büyümeye devam ettiğini söyleyen Bakan Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2020 için yüzde 5 büyümenin ifade ettiğini hatırlattı. Bakan Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: 'Türkiye'nin baz büyümesi yüzde 5’tir. 2020 itibariyle de bu. Yatırımlar canlanmaya devam ediyor. Reel kesim güven endeksi Aralık'ta biliyorsunuz yine 1.6 puanlık artışla 103. 6 seviyesine geldi. Aralık ayında sektörle güvenlik sır tüm bu manada ekonomiye olan güvenin, sektörle bazda da teker teker artmaya devam ettiğini gösteriyor. Aralık ayında hizmet sektörü güven endeksi 93,2, perakende ticaret güven endeksi 102,6. Son iki yılın en iyi rakamlarına doğru gidiyoruz. Tüm bu saldırılara, küresel piyasada belirsizliklere, çevremizdeki istikrarsızlık, çatışma ve terörle Türkiye fiili olarak bir savaşta. Tüm bunlara rağmen, gerçekleştirdiğimiz sınır ötesindeki operasyonlar, son bir yıldaki 3 seçime rağmen yılı şükürler olsun son bir kaç aylık süreçte toparlanmayla birlikte Allah’ın izniyle birçok kişi ve kurumu da hayal kırıklığına uğratarak inşallah daha ümitli, umutlu ve iyi bir şekilde kapatıyoruz. 2010 ve sonrasındaki süreç üzerinde çok daha başta bir noktada Türkiye. Çok daha başka bir yere gidiyor.”
“BİRÇOK YORUM YAPILDI AMA...”
“Bir değişim süreci var” diyen Albayrak, “Siyasi, ekonomik, güvenlik, bölge istikrarı olarak çok daha başka bir döneme gidiyor. 2019 yılı başında Türkiye ekonomisinin küçüleceği ile ilgili birçok yorumları hatırlayın. Uluslararası ne kadar kurum varsa, hepsi eksi 5, eksi 4, eksi 3 küçülecek derken bugün hepiniz görüyorsunuz, uluslararası ülkeler hepsi görüşlerini değiştirip, Türkiye'nin büyüme trendine 2020 yılında en az yüzde 5 büyüyeceği ile ilgili süreçle alakalı olumlu görüş noktalarında her biri görüşlerini değiştirmeye başladılar. Özellikle ihracat ve turizm anlamında sergilediğimiz güçlü performansın katkısı da çok ama çok önemli. Uyguladığımız ürün ve pazar çeşidinin yanı sıra, katma değerli, ihtarca yönelik verdiğimiz teşviklerle bu süreçte gerçekten önemli katkılar oldu. Atılan adımlar neticesinde 2019 yılı Ekim ayında YTS'ye göre 12 aylık ihracatımız 180 milyar dolara ulaştı.2009 küresel krizinde Türkiye teğet geçmesine en hızlı toparlanmasına rağmen, 4 çeyrek üs üste küçüldü. Bir çeyrek de eksi 14,4 küçüldü. İhracatımız 2008'den 2009'a 132 milyar dolardan 102 milyar dolara, yüzde 30'a yakın düştü ihracattaki daralma. Tüm bu süreçlerde Türkiye yıllık 2009'daki eksi 5'deki küçülmeye, Allah’ın izniyle 0.5 ve 1'e yakın büyümeyle kapatıyor. Birileri 10 sene önce bu kamu bankaları kapatılsın diye şov yapıyorlardı.'
“TÜRKİYE OLARAK DİMDİK AYAKTAYIZ”
Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Bakan Albayrak, 'Türkiye çok güçlü bir ülke. Bölgemizde 17 yıldır çatışma bitmiyor. Suriye, Irak’ın durumunu görüyorsunuz. 20 yıl önce Suriye ve Irak ne noktadaydı, şimdi ne noktada. Türkiye 6 yıldır fiili bir savaşta. Birilerinin hayalleri almıyor. Herkes şimdi mesaj atıyor. Sayın Bakanım önceden sipariş verelim arabalar için. Tüm terör saldırılarına rağmen biz birlik ve beraberlik içerisinde bu güçlü duruşumuza kast ettilerse de Türkiye olarak dimdik ayaktayız.' İfadelerini kullandı.
